Her gün aynı haplar… Gerçek mi, gereksiz mi?

Gereksiz ilaç kullanımı ne kadar yaygın?

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 60 yaş üstü kişilerin % 40’ı günde beş veya daha fazla ilaç kullanıyor. Bu duruma tıpta “polifarmasi” deniyor ve yaş ilerledikçe daha sık görülüyor.
Gereksiz ilaçlar yalnızca gereksiz masraf değil; aynı zamanda karaciğer, böbrek ve mide üzerinde ekstra yük oluşturuyor. (WHO, 2024)

Türkiye’de yapılan bir çalışmada, 65 yaş üstü bireylerin % 22’sinde en az bir ilacın tıbbi olarak gereksiz olduğu saptandı.

En sık gereksiz kullanılan ilaçlar: proton pompa inhibitörleri (mide koruyucular), düşük doz aspirin, bazı vitamin-mineral takviyeleri ve kas gevşeticiler. (Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, 2023)

Gereksiz ilaçların vücutta yarattığı zincirleme etki

Bir ilacın yan etkisi, başka bir ilacı gerektirebilir. Örneğin, uzun süreli mide koruyucu kullanan birinde B12 eksikliği gelişirse, bu kez B12 takviyesi başlanır.

Bu takviye mide bulantısı yaparsa, bulantı giderici ilaç eklenir. Bu kısır döngü, “prescription cascade” (reçete zinciri) olarak adlandırılır ve yaşlılarda polifarmasinin ana nedenlerinden biridir. (Canadian Medical Association Journal, 2023)

İlaçların gereksiz hale geldiğini gösteren 5 işaret

1 İlacı ilk başlandığı sağlık sorunu artık yok.
2 İlacın yan etkileri faydasından fazla.
3 Daha güvenli bir alternatif mevcut.
4 İlacın etkisi, yaşam tarzı değişikliğiyle sağlanabiliyor.
5 İlacın dozu, yaş ve kilo değişimine göre güncellenmemiş.
(British Medical Journal, 2023)

İlaç bırakma sürecinde dikkat edilecekler

– Asla kendi kendinize ilaç bırakmayın.
– Doktorunuzla hedef belirleyin: Hangi ilaç, hangi sırayla azaltılacak?
– Yan etkiler veya semptomlar geri dönerse plan gözden geçirilmeli.
– Kan tahlilleri ve tansiyon/şeker ölçümleriyle süreç izlenmeli.
– Gereksiz ilaç bırakılırken, asıl gerekli tedavilerin aksatılmaması sağlanmalı.

Bugün deneyebileceğiniz 3 şey

1 İlaç listenizi çıkarın: Hangi ilacı hangi tarihte ve hangi sebeple başladığınızı yazın.

2 Hekim randevusu alın: Listenizi gösterin ve her ilaç için “Hâlâ gerekli mi?” diye sorun.

3 Yaşam tarzı değişikliği hedefi koyun: Örneğin reflü için mide koruyucu yerine akşam yemeğini erken yemek, kahve–asitli içecekleri azaltmak.

“Deprescribing” nedir?

Kelime anlamıyla “reçeteden çıkarmak” olan deprescribing, gereksiz hale gelmiş veya risk–fayda dengesi bozulmuş ilaçların kontrollü şekilde bırakılması sürecidir.
Amaç, tedaviyi basitleştirmek, yan etki riskini azaltmak ve yaşam kalitesini artırmaktır.
Bu süreç mutlaka hekim kontrolünde yürütülür; çünkü bazı ilaçların aniden kesilmesi tehlikeli olabilir. (JAMA Internal Medicine, 2023)

En sık sorgulanan ilaç grupları

1 Kolesterol düşürücüler (statinler)

Kalp krizi veya felç geçirmiş kişilerde statinler hayati önem taşır. Ancak yalnızca “koruma amaçlı” başlanan ve yıllar içinde risk faktörleri azalmış kişilerde gerekliliği yeniden değerlendirilebilir.

2 Mide koruyucular (proton pompa inhibitörleri)

Reflü veya mide ülseri tedavisinde kısa süreli kullanılır. Ancak aylarca–yıllarca kullanımda B12 eksikliği, magnezyum düşüklüğü ve kemik erimesi riski artar.

3 Ağrı kesiciler

Kronik ağrı için sürekli non-steroid antiinflamatuvar (NSAID) kullanmak mide kanaması, böbrek hasarı ve tansiyon yükselmesine yol açabilir.

4 Vitamin–mineral takviyeleri

Eksiklik yokken uzun süre yüksek doz vitamin almak karaciğer, böbrek veya damar sağlığına zarar verebilir. Özellikle yağda çözünen vitaminler (A, D, E, K) birikir.

Yaşam tarzı değişiklikleri ile ilaç azaltma

ÖRNEKLERİ

– Tansiyon: Düzenli yürüyüş, tuz kısıtlaması ve kilo kaybı ile ilaç sayısı-dozu azaltılabilir, ayarlanabilir.
– Reflü: Akşam yemeğini erken yemek, kafein–asitli içecekleri sınırlamak, mide koruyucu ihtiyacını ortadan kaldırabilir.
– Kolesterol: Liften zengin beslenme, doymuş yağın azaltılması ve omega-3 alımı, statin dozunun düşürülmesini sağlar.
– Tip 2 Diyabet: Düzenli egzersiz ve düşük glisemik indeksli beslenme ile bazı hastalar tek ilaçla veya ilaçsız devam edebilir. (American College of Lifestyle Medicine, 2024)

YARIN

-Balık yağı, zerdeçal, koenzim Q10, probiyotikler… Gerçekten işe yarıyor mu?
-Hangi doğal takviyelerin bilimsel kanıtı güçlü?
-Plasebo etkisi ile gerçek etki nasıl ayırt edilir?
– “Doğal” diye düşündüğünüz bazı takviyeler hangi durumlarda zararlı olabilir?

Related Posts

Kanser riskine karşı doğal kalkan oluşturuyor: Her gün 5 tane ağzınıza atın

Bilim insanları günde 5 adet tüketmenin kolon kanseri karşı riski azalttığını belirtti.

Probiyotik mi, prebiyotik mi, postbiyotik mi? Hangisi ne işe yarar?

Probiyotik deyince akla yoğurt geliyor ama doğru bakteri olmadan yoğurt sadece yoğurttur. İçeriğini bilmeden içilen “probiyotik” işe yaramaz, zarar bile verebilir. Prebiyotik bakterileri besler, probiyotik canlı bakteri içerir, postbiyotik ise bakterinin arkasında bıraktığı faydalı ürünlerdir. Doğru olanı, doğru zamanda almak şart.

İnce bağırsakta bakteri üremesi: SIBO!

Karnınızda su kabarcığı gibi sesler mi var? Sürekli gaz, şişkinlik, ishal-kabız döngüsü, mide yanması ve “sanki taş oturmuş gibi” bir his mi yaşıyorsunuz? Sorun kalın bağırsakta değil, ince bağırsakta bakteri üremesi olabilir. SIBO adı verilen bu tablo, yıllarca fark edilmeden ilerleyebiliyor. Şişkinlikten depresyona, sivilceden yorgunluğa kadar çok sayıda belirtiye neden olan bu sessiz düşman testle teşhis edilebiliyor.

Diş hekimleri iş bırakıyor: İnsanca çalışma koşulları istiyoruz!

Diş hekimleri iş bırakıyor: İnsanca çalışma koşulları istiyoruz!

İşkolik Olup Olmadığımızı Nasıl Anlarız?

İşkolik misiniz, yoksa tükenmek üzere misiniz?  İşkoliklik ve tükenmişlik sendromunun birbirinden farklı kavramlar.

“HealthTürkiye” platformuna üye olmayan kurumlar sağlık turizminden yararlanamayacak

Uluslararası Sağlık Hizmetleri AŞ (USHAŞ) Genel Müdürü Behlül Ünver, sağlık hizmeti sunan tüm kurumlar için HealthTürkiye platformuna üyeliğin zorunlu hale getirildiğini, 26 Eylül’den itibaren platforma kayıtlı olmayan kurumların sağlık turizmi faaliyeti yürütemeyeceğini bildirdi. USHAŞ Genel Müdürü Ünver: “Platform üzerinden 12 ülkenin vatandaşları Türkiye’ye gelirken kurumları takip edebiliyor. Bu sayede ‘merdiven altı’ olarak tabir edilen faaliyetlerle mücadelede farkındalık oluşturuluyor” açıklamasında bulundu.