Diyarbakır’da Öcalan’ın çağrısı konuşuluyor: Yeni bir çağ başlıyor

“`html

DİYARBAKIR – Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) tarafından 2013 yılından bu yana sürdürülen Tigris Diyalogları etkinliği devam ediyor. Bugünkü toplantının odak noktasındaki başlıklar arasında, ‘Kürt Sorununun Çözümünde Birlik Olmak’, ‘Siyasetin Çözüm Anlayışı’ ve ‘Devletin, Kürtlerin ve Muhalefetin Çözüm Nedenleri Ne Derece Uyumludur?’ yer alıyor.
Toplantı, DTSO (Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası) Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi ve açılış konuşmasını DİTAM Başkanı Mesut Azizoğlu üstlendi.

‘YENİ FIRSATLAR SUNULMAKTA’

Toplantıda gündemin hızla ilerlediğini ve herkesin durumu anlamaya çalıştığını belirten Azizoğlu, “Umuyorum ki, bu toplantı bu duruma katkı sağlar” dedi.

Azizoğlu’nun açıklamaları şöyle: “Kürt meselesi üzerine daha önce birçok toplantı gerçekleştirildi ve bu salonda birçok katılımcı bu etkinliklerde yer aldı. Ancak bu toplantıda, önceki oturumlarda bulunmayan iki yeni gelişmeyi gözlemliyoruz. Birincisi, devletin Kürt sorununu çözme isteği ve girişiminde bulunduğu; ikincisi ise Abdullah Öcalan’ın PKK’nın silah bırakması ve kendini feshetmesi yönündeki açıklamalarıdır. Geçmişte, ‘Devletin bu soruna bir çözümü yok’ ya da ‘PKK silah bırakmadan çözüm sağlanamaz’ gibi ifadeler, bu tür toplantıların içeriğini daraltıyor ve çözüm konusunda birleşimi zorlaştırıyordu.

Ancak, bugün gelinen noktada, Devlet Bahçeli’nin açıklamaları ve Abdullah Öcalan’ın mektubu, yeni bir aşamanın eşiğinde olduğumuz konusunda genel bir kanaate yol açtı. Bu durum, Kürt meselesi hakkında yeni şeyler söyleme fırsatını beraberinde getiriyor. Artık, Kürt sorununun neden çözülmesi gerektiği üzerine konuşmakla kalmayıp, nasıl ve ne yapmamız gerektiği konusunda daha net görüşlere sahip olmamız lazım.

Devletin, Kürtlerin ve muhalefetin çözüme yönelik farklı gerekçeleri bulunmakta. Bugün, bu gerekçelerin ve çözüm yöntemlerinin ne ölçüde birbirine yakın olduğunu inceleyeceğiz. Ayrıca siyasetin çözüm üzerine ne anladığını değerlendireceğiz.

‘ÇÖZÜMSÜZLÜK HERKESE ZARAR VERDİ’

Sivil toplum olarak yapılması gerekenlerden biri, bu tür toplantılarda herkesin çözüm için ortaya koyduğu gerekçeleri daha görünür kılmak ve çözümsüzlüğün Türkiye’ye neler kaybettirdiğini açıkça tartışmak olmalıdır. Unutulmamalıdır ki Kürt meselesindeki çözümsüzlük, yüz yıla yakın süredir sadece Kürtlere değil, tüm Türkiye’ye kaybettiriyor. 100 yıllık süreçteki yanlışları değerlendirmeden ve diğer gerekçeleri göz ardı ederek tek bir gerekçe ile çözüm aramak eksik bir yaklaşım oluşturuyor ve çözüme ulaşmayı zorlaştırıyor. Bu meselenin çözüldüğü gün, herkes kendi gerekçesini bu çözüm içinde bulabilmelidir.

‘BAŞLANGIÇ AŞAMASINDAYIZ’

Toplantının ilk oturumunda bir konuşma yapan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, üç gün önce yapılan açıklamanın şaşkınlık yarattığını ve çağrının PKK tarafından dikkate alınıp alınmayacağı konusunda tedirginlik yaşandığını belirtti. PKK’nin Abdullah Öcalan’ın çağrısına net biçimde uyacaklarını açıkladığını ifade eden Çandar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarının da önemli olduğunu vurguladı. Çandar, “Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer” atasözünü hatırlatarak, Kürt halkının sadece yanmadığını, aynı zamanda hassas bir süreçte olduğunu belirtti. Şu an bir süreç içerisinde olsak da, ne Öcalan’ın çağrısı ne Bahçeli’nin ne de Erdoğan’ın tepkileri, çözüm sürecinin başlangıcında olduğumuzu ifade etmemekte.” diye ekledi.

‘YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR’

Mümtazer Türköne, Abdullah Öcalan’ın gönderdiği metnin muhatabının Türk toplumu olduğunu belirtirken, metindeki bazı ifadelerin barış anlayışının kalitesini kaybettiğini vurguladı. Türköne, “Eğer bir kader birliği oluşuyorsa, bu, coğrafyanın bizlere yüklediği bir zorunluluktan kaynaklanmaktadır. Anayasa tartışmalarının geri plana itileceği yeni bir dönemden bahsediyoruz” dedi.

‘YENİ BİR YERDEYİZ’

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, metinde kendisini en çok sevindiren noktanın silah ve şiddetin Türkiye’nin Kürt meselesinde bir çözüm olarak kullanılmayacağının vurgulanması olduğunu belirtti. Tanrıkulu, “2015’ten bu yana geçirdiğimiz zor süreçten sonra artık farklı bir yerdeyiz. Bu gelişmeler, meselemizi şiddet olmadan çözme fırsatı sunuyor. Ancak, her şeyin birdenbire değişmesini beklememek gerekiyor. AKP’nin mevcut stratejileri doğrultusunda ilerleyeceğiz” dedi.

‘DEVLET, ÖCALAN’A CEVAP VERDİ’

Mesut Yeğen ise, “Şu anda konuştuğumuz şey, barış için barış değil, varlığımızı korumak için barış” diyerek, devletin kendisini bu noktada nasıl konumlandırdığını değerlendirdi. Abdullah Öcalan’ın açıklamasıyla ilgili, “Öcalan, koşulların PKK’nin kurulmasına neden olduğunu, şimdi ise feshetme aşamasına geçtiğini belirtiyor ve amacı, devlete ‘Biz buradayız’ demek” dedi. Yeğen, bu döngüyü başa döndürmek için çaba sarf edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Toplantının ilk bölümü, soru-cevap kısmıyla devam ediyor.

BUGÜN İKİ OTURUM YAPILACAK

Bugünkü toplantı iki oturumdan oluşuyor. İlk oturumun moderatörlüğünü DİTAM Başkan Yardımcısı Sedat Yurtdaş yapıyor ve katılımcılar arasında;
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar,
Prof. Dr. Mümtazer Türköne,
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu,
ve Prof. Dr. Mesut Yeğen bulunuyor.

İkinci oturumda ise söz alacak isimler;
Deva Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen,
Prof. Dr. Mehmet Altan,
ve Kürt Çalışmaları Merkezinden Reha Ruhavioğlu olacak. İkinci oturumun moderatörlüğünü DİTAM Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen üstlenecek.

“`